Distilasyon.com

28 Kasım 2015 Cumartesi

İmbiğim Damıtma Sırasında Gaz Kaçırıyor Acil Yardım


Saatler geri alındı, artık akşam erken oluyor, elbette artık akşamları kendimize fazladan vakit kalıyor. Mezelerimiz hazır, yanına peki ne yapıyoruz? :)

Evet arkadaşlar yeni bir makale ile karşınızdayız, bazen hayıflanan arkadaşlar oluyor lord bu aralar eline kalem almıyorsun diye, bu makale size gelsin diyorum. Bu arada kısaca özet geçeyim özel danışmanlık yapmıyorum zaten bunun için vaktimin olmadığını Personal Trainig adlı makalemde kaleme almıştım. 

Bazen makalelerin altında yorumlar oluyor, makale yazmadığım sürece bu soruların cavaplanmayacağını biliniz. Oradaki yorumunuzu kaldırırım, ülen adam benim sorumu neden silmiş diye triplere girenler var. Sen daha yazılan onlarca makale için bir dakikanı ayırıp sağ üst panelden ya lord valla adamsın, adamın karesisin, küpüsün diye abartıp teşekkür etmeye zaman ayırmazken ben sana neden vakit ayırayım?

Elbette biliyorum sen bilgiyi sömürüp sömürüp teşekkür etmemezlik etmiyorsun dostum, sağ üstte olan mail bırakma kutucuğundan bir mail atıyorsun. E biraz zahmet olacak ama yorucaz seni hadi bakalım marş marş. 

Arkadaşlar bazen kulağıma duyguntular geliyor vay anam damıtırken şuradan gaz kaçtı, şuradan kaçak var, alkolüm kaçıyor, buharda patlama tehlikesi var mı, yangın çıkar mı vb...

Damıtıma başlamışsınız artık kaynama noktasına gelmişsiniz zaten gelmeseniz buharlaşma olmayacağı için buharın kaçak yapacağını nereden bileceksiniz. Damıtma kazanınızın sıcaklığı olmuş 95 mudahale etmek için soğuması lazım, soğutsan bir sürü enerji, zaman kaynağı. Kızabilirsiniz, Sinirlenebilirsiniz. Çözüm basit biraz dişi sıkıp distilatı alıyoruz, aldığınız distilatı yumuşak bir suyla seyreltip içiyoruz. önce sinirimizi atıyoruz. Efenim her işin başı sağlık. Yumuşadık, çiçek olduk yada heh bende öfke kontrol var diyorsan da şimdi problemi çözelim. 

Hamur SıvamaYöntemi

Basittir basit olduğu kadar doğal ve kullanışlıdır. Kaçak mı gördün, al eline azcık unu hafif suyla karıştır. Hemen olay yerine intikal et. Sınır güvenliği için geçici barikatı kur. Bakır kazanlı imbiklerde bağlantı yerlerinde sorun olur bu tip imbiklerde bazı kullanıcılar damıtım yapmadan da hamur sıvama yöntemi kullanırlar. Bağlantı yerlerinde oluşabilecek sorunlar için öncelikle önünüzdeki işi bitirmeye odaklanın. 

Elinizin altında durmasında yarar var. Daha sonra kalıcı çözüm üretmek için geçici bir problem çözümü için hamura görev verildiğinde hazır ve nazır bir şekilde o hep bekliyor olacaktır.

Hamut boruların sıcaklığından dolayı yapıştığı yerde katılaşacak ve o bölgede katılaşacaktır. Böylelikli sızdırmazlık sağlamış olacaksınız. Ayrıca doğal bir malzeme olduğundan içinizde kuşku bırakmayacaktır. 

Beyler bayanlar bir makalemizin daha sonuna geldik, her nerede yaşanıyor ve yaşatılıyorsa, rejideki arkadaşlara teşekkürleri borç biliriz. 

Saygılarımla,
Bol Şans...

1 Kasım 2015 Pazar

Güncel Olaylar Hakkında


Merhabalar, bloğum bir süredir yayına kapalı, yeni bir makale yayınlayana kadar kapatma kararı aldım ve işlerimin yoğunluğundan bugün vakit ayırabiliyorum. 

Hafta içi yaşanan ve bir çok yurtdaşımızın vefat ettiği metanol zehirlenmesinde birçoğumuz üzüldük ve içinde bulunduğumuz durumdan ülen biz yanlış mı yapıyoruz doğru mu yapıyoruz dedik. Bu meşgaleler ile uğraştığımızı bilen yakınlarımızın ön yargıyla bakmalarına da sebep oldu. 

Şimdi bu olaylara Lord' un bakış açısıyla yaklaşalım. Pek fazla haber falan takip etmiyorum olayların yaşandığı gün bir arkadaşım aradı böyleyken böyle. Bulgaristan'dan 5000 şişe kaçak içki getirilmiş ve insanlara satılmış. Sonuç olarak dün son aldığım habere göre 14 kişinin vefat haberini duydum. 

Şimdi bir kere kaçak bile olsa içki kelimesini kullanmak doğru değil. İçki dediğimiz şey vücutta metabolize olmalıdır. Sen vücutta metabolize olmayan bir kimyasalı insanlara servis edersen bunun adı katliam olur. Bugün bu olay kimyasal bir terör eyleminden başka bir şey değildir. Umarım insanlar biraz daha bilinçlenir ve bu tip olaylar meydana gelmez.

Bloğumun amaçları keyifli bir hobi ve moonshine kültürünün doğru bir şekilde insanlara benimsetmek olduğu için buradayım. Gözünü para hırsı bürümüş insanlar var, ve bizim gibi konuyu kırk yararak, ince ince, cımbız ile bilgi toplayarak bu işi benimsemiş bir çok insan var. Bloğumda yayınlama zahmeti bile gerek duymayacağım bir konu beyni kısa devreden zarar görmüş insanlar. 

Şu iki arkadaşı bir karşılaştıralım biraz daha bilgi toplayalım ki ne yaptığımızı bilelim istedim. Bakınız Vikipedia.org' da alkollerin tanımını yaparken neler demiş;

Etil alkol (Etanol) C2H5OH



Vücutta metabolize olabilen tek alkol türüdür. ayrıca metil alkol zehirlenmelerinde panzehir olarak kullanılır. (Metil alkol alkolu metabolize eden enzimleri meşgul ederek bu süre içinde metil alkolün vücuttan uzaklaşmasını sağlar). Çünkü vücuda asıl zehirli olup atılamayan ürün metil alkol değil, vücutta metil alkolden oluşan formaldehittir. Oysa etil alkolden oluşan asetaldehit vücuttaki aldehit dehidrojenaz enzimi tarafından metabolize edilip atılır. Sanayideki etil alkolün üretimi etan gazının sülfürik asit eşliğinde suyun içinde çözülmesiyledir.

Metil alkol (Metanol, Karbinol): CH3OH


Metanol ilk defa 1661’de odunun kuru kuruya damıtılmasıyla elde edildi. Endüstride, karbonmonoksit ile hidrojenin reaksiyonundan elde edilir.

Çok az miktardaki metanol canlı organizma için zehirdir. Kalıcı yaralar, bozukluklar meydana getirir. Örneğin 25 gram metanol içilirse gözler kör olur.

Kullanılışı: Endüstride çözücü ve motor yakıtlarının bir bileşeni olarak geniş çapta kullanılır. Formaldehit ve anilin boyalarının elde edilişinde kullanılır. Ayrıca metillendirme vasıtası olarak organik sentezlerde ve tıbbi ve endüstriyel alkolün içilmezliğini sağlamada yaygın olarak kullanılır.


Şimdi buraya kadar alıntı yaptık, akademik terimlerde var ben size özet geçeyim diyor ki, metanol zehirlenmesine karşılık panzehir etil alkoldür. Bizim tarımsal ürünleri fermante edip damıttığımız ürünlerde odun alkolü olmaz diyor. Olsa da çok çok çok az olur. Efenim odun damıtmıyoruz neticede. Yetmiyor diyor ki sanayi amaçlı alkoller farklı yollardan elde edilir. Birde altını çizdik; ben akıllıyım tıbbi alkol aldım onu içeyim mi içmeyeyim mi diyenler var ya işte sen içmeyesin diye metil alkol katıyorlarmış içine metil alkolü. 

Birde alemin akıllısı arkadaşlar var sen uğraş, didin, kimya kitaplarını hatim et, basit damıtma, franksiyonlu damıtım, bir sürü ölçme tartma ekipmanı al, yaptığın şeyi bilerek anlayarak, gözlemleyerek yap çıksın desin ki kör olmayalım. Heh işte bunu eniyle boyuyla bilmeszen seninde kafan karışır ülen bindik bir alamate gidiyoz kıyamate diyebilirsin. 

Meyveyi mayaladınız bu mayalanma sürecinden etil alkol alırsınız. İlk gelen ürün metil alkol falan diyenler var bunu şöyle anlarsınız benim sistemlerimde ilk gelen üründe vanayı komple kapalı tuttuğunuzda termometrede deniz seviyesinde metanalün kaynama sıcaklığı olan 65 civarı bir sıcaklık görmelisiniz. Benim sistemlerimde gözlemlediğim bu sıcaklığı çok hızlı geçiyor sıcaklık hızlı artıyor. Etil alkolün kaynama sıcaklığını geliyor idi. Tabiki bu mayşemde metil alkolün olmayışından kanaklanıyor. 

Bazı okuyucularım akademik olarak tecrübeli oldukları için aradaki farkı görmek daha iyi gözlemlemek isterlerse metil alkol ve etil alkol temin edip birbirlerine karıştırıp bu çözeltiyi damıtabilirler. 

Yaptığımız işlemlerin etil alkol almak olduğunu ve metil alkolle bir ilişkimizin olmadığını, metanol zehirlenmelerinde bizim ürettiğimiz etanolün panzehir olarak kullanıldığını, kullanmış olduğumuz ölçme tartma makineleri ile bizim neyi doğru neyi yanlış yapıp yapmadığımızın bilincinde olduğumuzu unutmayalım. 

Bonus olarak şu pdf'yi sizlere ulaştırayım, Türk Farmakoloji Derneğinin metanol zehirlenmesi tanı ve tedavi rehberi, extradan bilgi alabilirsiniz.  


Saygılarımla,
Lord...

4 Ekim 2015 Pazar

%96 Saf Alkol İmbiğin Kullanım Tüyoları




Sayın okuyucum biliyorum seni biraz aksattım. Sana bir iyi birde kötü haberim var, iyi olan geri döndüm, kötü olansa sen artık tatilini bitirip çalışma temposuna girmişken ben tatile girdim. Tabi burada ya ben emekliyim beni pek ilgilendirmiyor, çalışanlar düşünsün diyenlerde vardır, size de saygılarımı iletirim.   Ve sanırım yaza kadar tatil tadında bir çalışma maratonunda olacağım bu süreçte makalelerime devam edebileceğim. 

Bir çok okuyucum benimle aynı yoldan yürümeyi tercih etti. Bu şahsen mutluluk verici, iki sene önce hayalini kurduğum şeyi bugün gerçekleşmiş olması kurduğum diğer tüm hayallerinde gerçekleşebilme ihtimalini arttırıyor. Bu yüzden sizlere öncelikle teşekkür ederim. 

Makinemizi tercih edenlerin bazı ortak problemlerinin olduğunu fark ettim. Bu makale altında cevaplamaya çalışacağım.

1. 96 Alkolü tek seferde nasıl alırız? 

Şimdi arkadaşlar bu işi tek seferde sökeceksiniz emin olunuz. Etil alkol, bitkisel alkol, etanol, C2H5OH bizi bizi bu işlere alıştıran sıvı, yaşam suyu; şimdi bu arkadaşı fermantasyondan ayırmak için damıtma yoluna gideriz. Damıtmanın büyük taşları, kum tanelerinden ayırmak için elek gibi bir ayırma yöntemi olduğunu biliyoruz. 

Şimdi elimizde 1 cm, 2 cm, 3 cm, 4 cm, 5 cm boyutlarında taşlar var eleğimizinde geçirdiği en büyük tane boyu 4cm. Ne dediğinizi duyar gibiyim, Arkadaş o zaman 4 cm e kadar bütün taşlar geçer, 5 cm lik taşlar kalır. Heh işte bende ondan bahsediyorum. Pot stil, geleneksel sistem kullanıyorsan 4 cm lik elek kullanıyorsun. 1cm, 2cm, 3cm, 4cm tüm taşları damıtıyorsun hiç birini ayıramıyorsun. O kadar dil döktük saf bir alkol almak için pot stilde damıtım yapılmaz yapılırsa da senin elde etmen gereken taş 1 cm ama sen yanına da 2 cm lik 3cm lik taşlar gelirse bunun tadı neden bozuk diye düşünme. Sen 1 cm lik taşları nasıl alacaksın diye düşün. 

Fermante bitmiş elinde %9 bir mayşe var. Yani 100 taşın 9 tanesi 1 cmlik taş. Senin bu 9 tane taşı eleyerek alman lazım diğerleri ile işin olmaz. Ben pot still ile damıttım %60 alkol aldım. Yani yüz taşın var 60 tanesi 1cm lik taş diğerleri 2 cm, 3 cm, 4 cm taşlar var. Peki bu diğer taşları ben istiyor muyum istemiyorum çünkü tadı bozuyor. 

'Yav madem gidelim 1 mm delik çapında bir elek bulalım uğraşmayalım bu işler ile demişsinizdir sanırım. Bende onu anlatmaya çalışıyorum. Reflux sistemler delik çapını düşürür. Sen 4cmlik taşı 3cm lik taşı almazsın. 1cmlik taşı 2cmlik taşı alırsın. Biraz daha küçült dersin sadece 1 cm lik taşı alırsın. 

Fermanteyi bitirdik salladık kazanın içine hidrometre ile ölçtük %9.5 abv (1cmlik taş)oluşmuş. mayşeyi damıtayımda 1cm lik taşları alayım anasonlayıp, dinlendireyim sonra üzüm, kavun, peynir, bir güzel içerim diyoruz. Hay aksi bizim makinemiz iyi de 4cm lik taşları da alıyor, 2cm lik taşlarda. Bak ne diyeceğim biliyor musun bizim bu kolonlu makinede kontrol sende ister 5mm lik taşları da alırsın, kısarsın vanasını sadece 1mm lik taşları da. Açıklayalım nasıl yapacağız. 

Alkol oranını arttırmanın iki yolu var. 

1.1. Sisteme verilen sıcaklığını arttırmak

Sen şimdi eleğin içine karışık bir taş yığını koydun kaldırıp sallamadın, enerjiyi uygulamadın. Bu taşların elenmesini beklersen üzgünüm bayağı yolun var. İki sistem arasındaki fakları yazmakla başlayalım.

Pot sistemlerde ateş kısık olmasının sebebi şudur; bakır kazanların üst kısmında şapka bulunur, bu şapka bakırdan yapıldığından buhar bu şapkada birikir, bakırın iletme özelliği mükemmel olduğundan kazan dışındaki soğuk hava kazan içindeki etil alkolden daha sıcakta kaynayan ürünleri yoğunlaştırıp tekrar kazanın üzerine gönderir. Distilat bu yüzden daha temiz çıkar. Bu yüzden geleneksel sistemlerde ateş kısık olur mantığı vardır. 

Reflux sistemler ile başlayanlar bir şekilde bu ön yargıyı benimseyebilirler. Yada daha öne pot sistem kullanıp reflux sisteme geçmişler de ateşi az vereceğini zanneder. 1 cm çapında eleğiniz var ve karışık taşlar, siz ne kadar hızlı sallayıp alt üst ederseniz o kadar hızlı 1 cm lik taşları ayırmış olursunuz. Enerji vermezseniz damıtma süresini uzatmış olursunuz. Benim sistemlerimde damıtma anında sıcaklık 800-1000 wattlık güç vermelisiniz. Doğalgaz, tüp kullanıyorsanız mayşeniz kaynayana kadar son gaz gidip damıtma başladığınızda ocağınızı biraz kısabilirsiniz. Eğer soğutma sisteminiz yeterli ise ona tam gaz gidebilirsiniz. (soğutma işini aşağıda açıklayacağım)

1.2. Sistemin vanasını kısmak

Okuyanım sistemin vanasını kısmak demek şu anlama geliyor sen 1cm lik taşları almak istiyorum, o yüzden 1cm çapında elek kullanmam gerekiyor ile aynı anlamda. Vana açık kalırsa çok ürün alırım diyenler haklısınız daha çok ürün alırsınız. Ama temiz ürün alamazsınız. Temiz ürün alamadıktan sonra pot stil almak çok daha ucuza patlayacaktır. Temiz ürün alacağım diyorsanız vananızı kısmalısınız. Unutmayın kısmak demek delik çapını küçültmek demek. 

2. Termometre Ölçümleri Nasıl Okunmalıdır?

Öncelikle termometre ideal yeri şu şekilde ayarlanır. Bakır kolonun içine giren termometre ucu pirinç büyüklüğünde olmalı ve girdiği yerde bakır plakalara temas etmemelidir. 

2.1. Metil alkol - Etil alkol Okumaları

Pot stil ile damıtım yapanlar bilirler damıtım anında kazanlarına taktıkları termometre etil alkolün kaynama sıcaklığının üzerinde bir değer çıkar. Yani deniz seviyesinde 78,4'C da kaynayan etanol damıtıyoruz ama sıcaklığa baktığımızda 85'C gibi alakasız bir sıcaklık görürüz. Pot still ile ilk başlayanlar bende dahil olmak üzere biz böyle yapıyoruz da bu işin içinde iş var diye çok düşünmüşüzdür. 

Cevabı merak edenler, bulamayanlar için reklam arası vererek ballandırmak isterdim ama reklam verecek kimse henüz çıkmadı :) Dikkatler hazır toplanmışken bizim taşlarımızı tekrar kobay olarak kullanalım. Bizim etanolümüz yani 1 cmlik taşımız buharlaştı sıvı ortamdan çıktı bakır borulara doğru yol aldı. Ama gel gelelim 78.4'C dereceye gelince tek başına etil alkol gaz fazına geçmez. Geçseydi tek başına %100 lük etil alkol alırdık. Yanında onun kaynama sıcaklığına yakın olan sıvılarda gaz faza geçerler.

Konuyu topluyoruz %60 1 cmlik taşlarımız var, %20 2cmlik, %20lik 3cm lik taşlarımız var.bunlar başlar lır ben 78'C lik sıcaklıkta kaynıyorum, diğeri ben 85'C, bende 100'C  der bizim taşlarımız. Termometremizin prop yüzey alanı bu arkadaşlar ile pek muhattap olmaz. Hanginiz daha çoksunuz ona yakın bir değer vereyim aranızı bulalım der.

Burada termometrenin sıcaklık mantığını da sayısal olarak örnekleyeyim;

Şimdi bizim 1cm lik taşımızın damıtım esnasında ki oranı %60, kaynama sıcaklığı da 78°C,
2cm lik taşımızın damıtım esnasında ki oranı %10, kaynama sıcaklığı da 85°C,
3cm lik taşımızın damıtım esnasında ki oranı %30, kaynama sıcaklığı da 100°C, (damıtma esnasındaki buhardaki hacminden bahsediyoruz)

Termometre alır eline kağıt kalemi başlar hesaplamaya, (60*78+10*85+30*100)/100= 85,3°C der ekrana bunu yazar. Ülen ne akıllı alet.

Hal öyle olunca ortamda kim daha çok termometre ona göre bir değer gösterir bize. Şimdi bizim eleği ayarlamasını öğrendik vanayı kısıyoruz. 1 cm lik taş geliyor sadece. Termometre bakar bro senden başka adam yok mu diye sorar etil alkole. Etil alkol atarı koyar dostum senin sorunun ne beni adamdan saymıyor musun? Tek başına ben geldim oranımda %100 şimdi o lanet olasıca ekranına benim kaynama sıcaklığım olan değeri yani 78.37°C değeri yazda görelim der. Bunun üzerine termometre de ona derki iyi de sende tutturmuşsun bir 78.27°C biz deniz seviyesinde değiliz o yüzden sen biraz daha düşük sıcaklıkta kaynıyorsun. O yüzden biraz daha düşük sıcaklık yazacağım öyle takılma o sıcaklığa der. Etanol kabul eder, uzlaşırlar. Herkes mutlu olur. 

Şimdi  metil alkol ile etil alkol nasıl ayırırız cevap verelim. Makinenin elek çapını küçülterek odaklandığımız ürünü saf olarak alacağımızı biliyoruz. Damıtım esnasında ilk olarak gelen ürünümüz metil alkol ise vanayı tamamen kapattığımızda termometrede ilk gelen ürün (eğer var ise) metil alkol olacağından deniz seviyesinde 64.7°C dereceyi görürüz. Eğer yok ise termometrede sıcaklık artışı olmaya devam edecektir.

Hesaplayalım;
Damıtma buharında;
%5 etenol
%10 Etil asetat
%40 Etil alkol
%45 su buharı olduğunu farz edelim.

Kaynama sıcaklıkları da yine deniz seviyesinde olsun ve
Metanol 64,7°C
Etil asetat 77,1°C
Etenaol 78,37°C
Su buharı 100°C

Hesaplıyoruz (5*64,7+10*77,1+40*78,37+45*100)/100
Termometrede okuyacağınız değer 87,29°C

Ne öğrendik vanayı kıstık veya kapattık sıcaklık eğer 64,7 oluyorsan demekki ortamda % 100 lük bir metil alkol vardır. Amaaaaaa eğer ortama metil alkol yok iseeeeee vanayı kıstığınızda siz etil alkolü alırsınız. Kafanıza kılçık kaçarsa kapatın vanayı termometre de değer gözlemleyin. 5 10 dakika bekleyin eğer sıcaklık etil alkol sıcaklığından aşağı düşüyorsa ve sumanızda 20ml 30ml'yi ayırmışsanız termometreyi yanlış yere takmış olabilirsiniz. Tekrar etmek gerekirse takıldığı kolon içerisinde termometre ucu boşta kalmalı bakır yüzeylere temas etmemelidir.

Baktınız bu kısımda zorluk çektiniz. Kolayı yok mu derseniz 20ml ila 30 ml ilk gelen ürünü ayırıp atın. Sonra vana ayarınızı yapıp saf alkol almaya devam ediniz. Mayşenizde odun türevi olmadığı taktirde metil alkol üretmiş olmazsınız zaten. Bizi ilk başta gelen ve kokusu yapıştıcı gibi kokan etil asetat huylandırmaktadır. Zaten bir çoğumuz ilerleyen safalar da kokusundan ayırt etmekte ve bu ürünü ayırıp etil alkolünü almaktadır. 

Makalemize noktayı koyalım. Sizi sıkmadan anlatmak istesekte sona doğru teorik gittik biraz idare ediniz. Yayın yapımda emeği geçen 1cm, 2cm, 3cm, 4cm, 5cm lik taşlara, muhtelif delik çaplarına sahip eleklere ve termometreye teşekkür eder, başka bir yayında görüşmek üzere bol şanşlar dileriz.

Lord yayındaa

Saygılarımla...


18 Nisan 2015 Cumartesi

Fermantasyon Süreci Tamamlandıktan Sonra Ne Kadar Alkol Almış Olabilirim?


Mayalama işlemi sonucunda şeker alkole dönüşür bunu biliyoruz. Daha önce açıkladım, senin mayşende ne kadar alkol olursa sen onu alırsın. Yani sumanda %8 Abv alkol var ise sen bunu yüzde hesabı yaparak; örnek olarak 15 litrelik mayalama işlemi bitmiş mayşemizde %8 abv var ise bunu orantı yaparak şunu söyleriz,
Elimdeki ürün 15 litre içindeki alkol oranı %8 ise formülümüz,

15 litre / 100 = 0.15
0.15 * 8 = 1,2 litre ürün alırsanız  % 100abv ürün alırsınız. 

Etil alkolün nem tutma özelliği dolayısıyla teorikte %100 alkol almanız mümkün gibi görünürken, damıtımı laboratuvar şartlarında yapmadığımızdan (bu şartları sağlasanız dahi alkolün hava ile teması ile ürününüz %96 ya seyrelecektir) biz bu oranda alkol alamayız. Pratikte %96 üzerinde alkol üzerine çıkamamızın sebebi budur. Bu yüzden %100 abv ü %96 için düzeltirsek,

100 / 96 = 1,0416
1.2 litre * 1.04 = 1,25 litre % 96 ürün almış olursunuz. 

Şimdi adam uyanık soruyor, 'dostum bu senin makine ile ne kadar ürün alınıyor?' 

Cevaben, bu mayşede ne kadar alkol olduğuna ayrıca alınan ürünün alkol oranına bağlı.

Pot stiller ile ilk damıtmanın mantıksızlığını daha önce anlatmıştım. Geleneksel sistemler ile 2, 3 kerede mayşenizi saf alkol üretmek için tekrar tekrar damıtım yapıyorsanız ilgili makaleye göz atınız. 

Yanlış maya seçtin, mayalama ortamını oluşturamadın, fermantasyon süresini uzun tuttun, geleneksel sistem ile verimsiz bir ürün aldın toplamda 15 litre için  %80 abv ile 1,5 litre ürün aldığında bana işte ben senden daha fazla aldım demek doğru olmaz. Bu hesapları doğru yapmakta fayda var. 

E tamamda biz şimdi yaptığımız mayşenin alkol oranının ne olduğunu nereden bileceğiz? Artık teknoloji çağındayız ve bir çok şeyi tespit edebilecek güçteyiz. Yeteri kadar ölçme, tartma alet edevatımız var. 

Öncelikle elimizde 0-100 alkolmetrelerimiz var ama bunların skalaları hassas olmadığı ve logaritmik olduğundan düşük alkolleri pek hassas okumaz. Hatalı bir ölçüm yapmış oluruz. 

İkinci seçenek ise reflaktometre kullanmaktır. Düşük alkollerin ölçümünde sık kullanılan profesyonel aletlerdir. Alkol oranınızı reflaktometre alarak ölçebilirsiniz. Fakat ben size biraz daha ucuz ve elimizdeki aletler ile bu işi nasıl kıvırırızın cevabını vermek istiyorum. 

Cevap yine Hidrometre kullanımı. Biz yeterli şeker oranını ayarlamak için hidrometre kullanıyorduk, şimdi yine hidrometre kullanarak mayalama sonucunda oluşan yoğunluk farkından yararlanarak alkol oranımızı tespit edeceğiz. 

Başlangıç yoğunluğu için 1080 diyoruz daha önce bu konuda makale yazdım bu makaleye göz atın yeni geldiyseniz. Son yoğunluk yani damıtma öncesi mayşenin yoğunluğu 1010 diye ölçtük diyelim (original gravity = başlangıç yoğunluğu(BY), final gravity= sonuç yoğunluğu(SG)).

Formül;
%Abv=  (BY-SG)*0,131

%Abv = (1080-1010)*0,131
%Abv = 70*0,131
%Abv = 9,17 olarak buluruz. 

Yukarıda verdiğim formüllerden artık mayşenizin damıtma sonucunda ne kadar alkol alabileceğinizi öğrendiniz değerli dostlarım. Sağ tarafta iletişim formundan not bırakabilirsiniz.



Saygılarımla,
Bol Şans...


22 Mart 2015 Pazar

Rakı Yapımında Hidrometre Kullanımı II


Rakı yapımında hidrometre kullanımı bir olan makalemizde hidrometre kullanımı ile alakalı olarak konuşmuştuk. Şimdi biraz daha kapsamlı konuşmanın gerektiğinin kanaatindeyim. Zira gelen surular da bu konunun tam anlaşılmadığını fark ettim. 

Şimdi arkadaşlar hidrometre gibi ölçüm cihazları yoğunluk farkı ile sıvıların içinde ne kadar şeker olduğunu ölçer. Farklı sitelerde meyvelerdeki şeker oranları ile ilgili tablo görmeniz mümkün, ama hangi kaynağı baz alarak ölçüp tarttığını vermediği için buna güvenemeyiz, gerçek değerler değildir bu yüzden suyunuzun içine ilave ettiğiniz ürünlerin hidrometre ile ölçümünü yapıp bu oranı vermeniz gerekir. Yoksa tablodaki veriler doğru olsa zaten hidrometreye gerek kalmazdı.

Ayrıca hacimce ve kütlece yüzde oranları yapmak size zor geleceği gibi mayalanma ortamına ilave edeceğiniz ürünün şeker miktarını da bilmemek size yanlış bir oranda mayşe kurmaya davet eder. Bu yüzden hidrometre tedarik etmeliyiz.  

Bu iş için uygun olan hidrometre çeşidimiz 1000-1100 olan hidrometrelerdir. Tedarik etmek için Tıklayın!

Şimdi hidrometreyi uygulamalı olarak kullanmayı öğrenelim. Fermante kabını mezüre çevirme ile ilgili yazımı incelemiş olmalısınız. Damacana içirisine koyduğumuz suyun hacmi 16 litre olsun. İçerisine belirli bir miktarda incir attığımızı düşünelim (meyveleri sıkıcıdan geçirmek daha iyi olacaktır). Damacana içinde karıştırıyoruz. Ve mezürün içine numune alıyoruz.

Hidrometreyi mezürün içine yavaşça bırakıyoruz. Ani bırakmalar hidrometrenin kırılmasına yol açacağından dikkatli bir şekilde kullanmalıyız. Ölçtüğümüz değer 1040 geldi diyelim. Hidrometre kullanımı ilk makalemde bahsettiğim gibi bizim bu yoğunluğu 1080 e yükseltmemiz gerekiyor. Bu durumda seçenekler ortaya çıkıyor genel olarak yaygın olarak kullanılan şeker kullanılarak şeker konsantrasyonunun artırılmasıdır. Hemen verelim.


Hidrometrenin ölçtüğü yoğunluk 1040 bizim istediğimiz yoğunluk ise 1080 olmasını istiyoruz. 

1040 ve 1080 için şeker miktarı tablodan bulup not alıyoruz,

1040 için 104,

1080 için 209 gram bir litre mayşe için gerekli şeker miktarıdır. 

Biz ilk ilave ettiğimiz ürün ile litre başına 104 gram şekeri karşıladık. 

Şimdi yapmamız gereken şu 209 gram şeker olması için eksik kalan şekeri saf şeker ile telafi etmektir. Yani toz şeker. 

209-104=105 gram litre başına şeker eksiğimiz var. 

Damacanamızı mezüre çevirmiştik. Kaç litre olduğunu okuyoruz 16.5 litre diyelim,

16,5 * 105 = 1732,5 gram yani 1.732 kilo toz şeker ilave etmeniz gerekiyor. 


Şimdi arkadaşlar ilk makalemde demek istediğim şu idi. Hidrometreyi kullanmayı öğrenirsek erikten, incirden, baldan, pekmezden, üzümden ürünler üretebiliriz. Bunların farklı kombinasyonlarından rakı üretebiliriz. Sadece şekerden yapmak ve oradan da güzel tatlar almak elbette mümkün. Fakat denemelerinizde farklı notalarda aromalar alarak belkide kendinize has çok kaliteli bir rakı üreteceksiniz. 

1040 ölçtüğümüz incir aromalı ürünümüze yaş üzüm ilave edebiliriz. Ve yoğunluğun 1060 olduğunu gördük yine aynı şekilde tablomuzdan yoğunluğa karşılık gelen şeker miktarlarını karşılaştırarak ne kadar şeker eklersek 1080 e geleceğini hesaplarız ve o kadar şeker ilave ederiz. 

Şeker eklemek şart mı elbette şart değil. Onun yerine incir ilavesi yada yine üzüm ilavesi yapabilirsiniz. Canınız bal eklemek istedi bal eklersiniz. Kendi aromanızı kendiniz elde edersiniz. Hiç bir reçeteye bağlı kalmak zorunda değilsiniz. 

Toparlamak gerekirse, farklı tatlar arıyoruz ve belkide kendimize has hoş bir içki keşfetmek istiyorsak, hidrometreyi kullanmamız gerekiyor ve farklı karışımlar uygulayarak çok kaliteli ürünler üretebiliriz. Sonraki makalemde fermantasyon başlangıç yoğunluğu ve bittiğinde alınan yoğunluk değerlerinin kıyaslanarak toplamda alınacak alkol hacminin hesaplamasını vereceğim. 

Mesaj yoluyla bana ulaşmayı unutmayın.


Saygılarımla,
Bol şans...





Sana nasıl ulaşırım? 

Youtube kanalım: http://www.youtube.com/channel/UCTBMGrxnHecKnZb3scXbf1w

Google+ kanalım: https://plus.google.com/u/0/115874038557404519825/posts?hl=tr

Mail: lordfireework@gmail.com

21 Mart 2015 Cumartesi

Fermantasyon Ortamının Sıcaklığı Nasıl Ayarlanır?


Arkadaşlar uzun bir aradan sonra tekrar yazmaya başladım. Pek vaktim oluyor yokluğumun farkındasınız umarım bu yokluğu gideririm. Bugün fermantasyon ortamının sıcaklığı konusunda bir yazı kaleme alıyorum keyifli okumalar.

Bilindiği üzere fermantasyona etki eden faktörleri ele almıştık. Neyi yaparsak doğru olur, neyi yaparsak yanlış olur, fermantasyonu nasıl hızlandırırız? Bu soruların cevabını vermeye çalışmıştım. Fermantasyon döneminde önemli olan faktörlerden biriside ortam sıcaklığıdır. 

Ortamın sıcaklığını ayarlamak demek, bir canlı için ideal yaşama aralığının tespit ederek yapay bir sıcaklık aralığı oluşturmaktır. Kışın da yaşarız ama şartlar çetindir, atalarımız boşa demez kış kıyamet diye. Vücudumuzun belirli bir metabolizması vardır ve bu ortamı korumaya meyillidir. Soğuk havada üşürüz ve iş kapasitemiz düşer. Aynı şekilde belirli bir sıcaklıkta da yapacağımız işin verimliliği azalır. Yapay ısıtma ve soğutma sistemleri ile bunu telafi etmek isteriz. 

Bizim için önemli bir görevi devir alan ufaklıkların istediği sıcaklıkta 30 ila 35 derecedir. Bu sıcaklığı yakaladığımızda mayalarımızın yüksek verimlilikte çalıştıklarını görürüz. 

Peki bunu nasıl yaparız?

Bunu yapmanın bir kaç örneği var ama yaygın olarak kullanılan ve yapımı basit iki yöntem vereceğim. Edinmemiz gereken ise bir akvaryum ısıtıcısıdır. 


İlk resimde gördüğümüz gibi mayalamanın gerçekleştiği kabı içi su dolu başka bir kazanın içine alarak bu suyu ısıtmak bu suyun ısınması ile fermanteyi stabil sıcaklıkta tutmaktır. Isıtıcılar teromostatlı olduğu için belirlediğiniz sıcaklıkta stabil kalarak kendini otamatik açıp kapayacaktır.

Bu sistemin negatif yönü ısı kaybının yüksek olması ve fazla elektrik sarfiyatının yüksek olmasıdır. Etrafı izole edilmiş bir kaplar ve kapaklı sistemler kullanırsanız enerji tasarrufu yapabilecek. Ve üstte gördüğünüz gibi bir ısıtıcı ile bir çok fermantenin ortamına sıcaklık vermiş olacaksınız. 


Bir diğer yöntem ise alınan ısıtıcının kablosunun kesilip damacana kapaklarına yada plastik tıpalara küçük bir delik açıp bu kabloyu bu delikten geçirerek ısıtıcının fermante ile anı kabın içine sokularak yapılan ısıtma sistemidir. Kablonun içinden geçirilen kapak yada tıpanın hava alıp almadığı kontrol edilerek bu hava almaması sağlanır. Aynı şekilde daha önceki yazılarımda bu kapak be tıpalara hava kilidi ve valfleri takma konusundan da bahsetmiştik. Yani valf taktığımız bu kapak yada tıpalara ısıtıcı da eklemiş oluyoruz. 

Bu sistemlerinde negatif yönü, damacananın içine ısıtıcının girip çıkma esnasında kırılma riskinin artması, yaptığınız fermantenin taşma problemlerinde ısıtıcının plastik yüzeylerle temas etmesi, üzerinde olaşabilecek artıklar ile ısıtıcıyı bozması, nadirde olsa bazen ısıtıcıların camlarının kırıldığını görebiliyoruz. Bu sistemlerde diğer sisteme göre enerji tasarrufu sağlar. Birde fermantasyon kabınızın çevresini izole etmeniz durumunda çok daha verimli olmuş olacaktır.

İki farklı sistemden bahsederek bu yazımızı da noktalamış olduk. Sağ bölümde bana ulaşabileceğiniz bir iletişim formu var. Merak ettiğin soruları buradan bana ulaştırabilirsin.

Saygılarımla,
Bol Şans...


Bakır Kazanda Damıtmak İstemez Miyiz?


Evet baylar, bayanlar açtım Power Fm i yine güzel bir günde daha yeni bir yazı ile sizlerle buluşmak istedim. (Bu arada Power Fm'den yakında reklam alacağım böyle giderse). Biliyorsunuz ki uzun zamandır yazamıyorum, işlerimin yoğunluğundan pek vakit ayıramıyorum işin gerçeği. Elbette bu zaman diliminde de benimle iletişim kuran kişiler oldu. Yeri gelmişken, şanşlıyım ki yeni  bir de ağabey edinmiş oldum. Sizler adına her zaman bol şans diliyorum, sanırım benimde şansım yaver gitti. 

Moonshine Kültüründen bahsettik ve Türkiye' de de bir şeyleri yapmaktan mutluyum. Bu işe girerken yapmak istediğim şeyleri başarmak beni mutlu etmiyor değil. Yabancıların 'daily routine' dediği bir gün içinde rutin olarak yaptığı işler var. Aslında dönüp baktığımızda bizimde monoton bir hayat yaşıyoruz. Ve kendimizi teselli etmek için yılda bir tatili ödül olarak görüyoruz. Oysa kendi dünyamızın efendileri olmak bizim elimizde. 

Ben bu blokta dilimin döndüğünce kaleme alarak belirli bir konuda sizlere bir ışık yakmaya çalışıyorum ve geri dönüşlere bakacak olursa doğru bir yolda olduğumu da görüyorum. Eğer kendimizi bulmak için bu dünya ya gelmediysek neden burada olduğumuzu açıklayabilecek birileri var mı? Toplum diretmesiyle yapılan onca iş varken, en zevkli olan kendinizin bir şeyler başarabiliyor olması, yapması, becermesi artık neyse, yapabliyor muyuz? . Bunları biraz düşünün. Mutlu olmayı becerebiliyor muyuz. Cevabın evet ise aramıza hoş geldin.

Makineler konusunda bazı makaleler kaleme aldım. Koca koca makineler inşa ettik, bir çok kullanıcısıyla Türkiye'de bu işlerin artık daha bilinçli yapıldığını görmekte benim için ayrı bir keyif. Daha bundan bir kaç yıl önce Yabancı sitelerde gezinirken, bakar bakar iç çekerdik. Ne güzel makineler diye. Öyle bir makine adamı daha da heyecanlandırıyor. Bir kere çok karmaşık, illa bir kaptan istiyor. Dümenine geçen siz olduğunda da değmeyin keyfine. 

Derken bunları Türkiye'ye taşıdık. İlk etapta korkular, 'biz bu fırtınalı okyanusta bu dümene nasıl geçeriz?' diyenler oldu. Ama gerçekten bir şeyleri başarmanın verdiği keyifle atılan her adımda bir şeyleri hem kendi adıma öğrendim, hem yardımcı olduğum danışanlarım.

Şimdi hedefimi bir nota daha yükseltiyorum. Hep  bakıp 'adamlar yapıyor, imbik dediğin böyle olur arkadaş' dediğimiz imbikleri artık Türkiye'de görebileceğiz. Tasarımını halen artısı ve eksisi ile düşündüğüm bakır kazanlı bir imbik yakında üretim aşamasına geçeceğim. Halen sürdürdüğüm ön çalışmaları ile bir çok açıdan kullanışlı bakır kazanlar üretmek benim adıma oldukça keyifli olacak bilakis. Bana bol şans dileyin. Yakında yeni makaleler ile görüşmek üzere esen kalınız.

Saygılarımla,
Bol şans...


6 Şubat 2015 Cuma

Personal Training Nedir? Özel Koçluk Yapıyor Musun?


Arkadaşlar merhaba, bugün sizinle laflayacağımız kısa bir makale yazmayı planlıyorum. Genel olarak yoğun bir tempoda çalıştığım bir yaşam tarzım var. Günün birçok bölümünü olabildiğince dolu geçirmeye çalışıyorum. Bazen atölyemde gelecekte yapacağım bazı fikirlerimin tasarımını yaparken sabahları da işim ile ilgilenmem gerekiyor. Daha önce belirttiğim gibi dans ve spor ile gecemizi noktalıyoruz. Bu yaşam tarzını kendim seçtim ve olabildiğince mutluyum.

Geceleri gelen maillere bakarak enerjim yerindeyse makale hazırlamaya çalışıyorum. Baştan sağma bir yazı olmamasına ve genel olarak anlaşılmasına özen göstererek bu makalelere imza atıyoruz. Okuyucunun gözünden birazda espri katarak keyifli bir üslup ile makaleler çıkarılması şart. Keyifli adamlarız vesselam yapıyorsak iyisi olsun diyoruz. Bir saate makeleyi fırından çıkarıyoruz, iki saat resim ayarlıyoruz fırından çıkan pastamızı süsleyelim diye. 

Sizlerden gelen bir çok sorular oluyor. Yoğunluk durumuna göre bu soruların cevaplarını vermeye çalışıyorum. Fitness ile ilgilendiğimden buradan bir örnek vermem gerekirse Personal Training diye bir sistem var. Eğitmeniniz çalışmanıza girer yaptığınız hareketinizi dikkatli şekilde izler, hatalı yerde hemen sizi düzeltir. Beslenme programınızı kontrol eder, yediğiniz gıdaları ayarlar, uyku düzeniniz hakkının da yardımcı olur. Bu tip sporculara bir bakmışsınız sizin bir sene de aldığınız yolu üç ayda alıverirler. 

Şimdi gelelim bizim meseleye, benden özel ilgi isterseniz bu personal training olur. Samimi olmak gerekirse çok sayıda soru alıyorum herkese ayıracak zamanım yok. Eğer benden özel ilgi isterseniz bunun bir ücreti olur. Bu seni bana eksikli yapmayacağı gibi beni de angarya işten çıkarıp daha pozitif bir şekilde eğitime teşvik edecektir. Şunun altını çizmek isterim ki, ben özel olarak eğitmenlik yapmıyorum. Fakat bunun dışında paylaşacağım tüm makale, bilgiler ücretsizdir. Yoğunluğa göre sorularınıza cevap vermeye çalışırım. Bunun dışında özel koçluk eğitimi vermiyorum.

Sağ bölümden tüm ücretsiz makalelere erişebilirsin. Mesaj bırakmayı unutma!



Herkese Bol Şans...

5 Şubat 2015 Perşembe

Rakı Yapımında Fermantasyon Kabını Mezüre Nasıl Dönüştürebilirim?

Cemiyet tekrar merhaba...

Bildiğin üzere uzun bir haftalık uzun bir süreçten bu yana makale yazmıyorum. Tatilimi müjdelemiştim fakat, bu siteye vereceğim ara idi. Sorular yavaştan birikiyor. Bu arada gösterdiğiniz ilgi ve tebrikleriniz için teşekkür ederim. Bugün 2015 Şubat ayının ilk makalesini kaleme alıyoruz. Şimdiden keyifli okumalar. 

Hirdometre Kullanımı konusunu kaleme aldık sizlerle arkadaşlar. Hidrometre mayşemizin şeker konsantrasyonunu  ayarlamamız da işimize yarayan en önemli ölçme, tartma malzemesi burada hem fikiriz. Makalenin sonuna doğru size bir ev ödevi vermiştim yeni başlayanların konsantrasyon ayarlaması için. Bu makalemizi okumayanlar için öncelikle sağ bölümde aylar kısmında tüm makalelere ücretsiz erişebilirsiniz. 

Şimdi arkadaşlar 1090 lık bir konsantrasyondan bahsettik bunun üzerine çıkmayın da dedik. 1085, 1080 bile yapabiliriz diye düşünelim. Şimdi pekmez ile bir reçete yapıyoruz kendimize diyelim pekmez ve toz şekerden olaşan bir reçete. Ve elimizde birde fermantasyon kabımız mevcut. Bu kabın içine koyduğumuz su miktarını bilirsek bu bize ölçümde yardımcı olacak ve uğraşmamıza gerek kalmadan basit birkaç matematik hesabıyla eksik olan şekerin ilavesinin bulunmasında yardımcı olacaktır. 

Peki benim anam babam bu koca damacanaların içindeki su miktarını nasıl ölçeceğiz? Makalemizin de ana konusuna geliyoruz arkadaşlar? 

Fermante Kabımı Nasıl Mezür Yaparım? 


Yazımıza başlamadan önce malzeme listesi vereyim. Ne güzeldi şu ev ekonomisi dersleri ehuehhe. Makrome ipleri alır peçetelik, kapı zili, sarkaç, gazetelik yapardık. Eskileri de yad ettiğimize göre listemizi verelim. Bir cetvel, ince uçlu asetat kalem, damacana, mezür, piset.

Listeyi aldık yukarıda damacanayı gördünüz aklınızda canlandı öyle değil mi? Canlanmasa da önemli değil biz makalemizi yazmaya devam edeceğiz bence ben gibi 'tamam ne yapacağımı anladım ben girişeyim' demeden önce yazıya devam etmeni öneririm.  Arkadaşlar örnekteki mezürü gördük ama biz bunun biraz daha hassas olanını yapacağız.

Alkol seyreltmelerinde kullandığımız mezuru biliyorsunuz arkadaşlar. Önemli bir ölçme aletidir ve olmazsa olmazlarımızdandır. Mevcut kullandığınız mezür kaç ml bilmiyorum ama ben 250ml lik mezüre göre bir damacana tasarımını yaptım. Endişelenmene gerek yok kendi mezürün ile de zaten başara bileceksin. 

Damacanamızın üzerinde bir birinine paralel ve damacanaya yukarıdan aşağı olacak şekilde 4 hayali yada normal çizgi çizdiğimizi düşünelim. Çizgilerin başlarına sırayla 250ml, 500ml, 750ml, 1lt olacak şekilde yazalım. Şimdi cam mezürümüzün içine piset yardımı ile 250 ml su koyalım. Piset yoksa mühim değil direk su da koyabilirsiniz. Damacanaya boşaltalım. 250ml çizgisi ile su yüksekliğinin kesiştiği yerde bir cizgi çekelim. Simdi mezüre bir 250ml daha su koyalım. Üzerine ilave ettiğimizde damacanada 500ml su olacak Şimdi 500 ml çizgisi ile su yüksekliğinin kesiştiği noktayı işaretleyerek devam ediyoruz.

Mantığını öğrendik. Tek farklılık her 1 litrede litre çizgisini işaretlerken yanına kaç litre yazmayı unutmayın. 1,2,3 gibi. Dikkat edeceğimiz nokta, biraz hassas çalışarak su yüksekliğinin çizgilerinizin kesiştiği noktalarda yukarı ve aşağısından değil de tam kesiştiği yerden işaretlemektir.

Artık damacanayı mezüre çevirdik. Diyeceğiz ne halt işimiz vardı gittik o kadar para verdik bir ton malzeme alet edevat aldık diyeceksiniz. Efenim siz şimdi bunları bir yapın ben diğer makalemde ona da cevap vereceğim. Bu arada makalemizde cam damacana kullananlar için ele aldık. Benim fermantasyon kovam mezür şeklinde zaten diyorsanız o şekilde alıp da kullanabilirsiniz. Not düşeyim cam olan damacanalar kullanmanızı tavsiye ederim. Hadi kalın sağlıcakla...



Saygılarımla,
Bol Şans...

29 Ocak 2015 Perşembe

Fermantasyon Sürecinde Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir? Ön Fermantasyonun Önemi


Fermantasyon nihai ürünü oluşturmak için çıktığımız yolun en başıdır. Öncelikle fermente işleminin doğru yapılması bizim  diğer noktalarda yaptığımız hataların giderilmesinde büyük rol oynayacaktır. Peki yeni başlayanların fermantasyon sürecinde dikkat etmesi gereken hususlar nelerdir? 

Öncelikle ön diğer makalelerimde fermantasyon konusunu birçok kez masaya yatırdık. Sağ bölümde yer alan blok arşivinde tüm makalelere aylar ve yıllar şeklinde sıralanmış olarak bulunmaktadır. Bu bölümden dilediğiniz makaleyi ücretsiz olarak sizlerle buluşturuyorum. 

Diğer önemli olan bir husus ise yeni başlayanların ön fermantasyon ile tanışmalarıdır. Ön fermantasyon ile kuracağımız fermantasyonun bir provasını yapmış oluruz. Nasıl Hamlet, Jül Sezar, IV. Henry, Antonius ve Kleopatra, Kral Lear gibi William Shakespeare oyunları bir çok prova almadan seyirci ile buluşmuyorsa işinizin bu denli ciddi olarak yapmak kendinize olan saygınızı da arttıracaktır.

Mayamızı ön fermantasyon sürecinde fermenteyi kuracağımız malzemelerin bir kısmı ile uyandırmaya gidiyoruz ve beklemeye alıyoruz. 4 litrelik bir kazanın içinde ön fermantasyon yapıyoruz diye dişünelim ve mayamız uyandığında bu mevcut hacmini bir kaç katı artıp kabarmıyorsa çok az bir şekilde kendisi kadar hacim artışı görünüyorsa, fermantasyonda sıkıntıların olduğuna işaret eder. 

Oluşturacağınız mayşe için malzeme topladınız ve bu mayşeyi mayanız ile denemeyi unutmayınız. Büyük bir kazanı deney için kullanmaktansa önceliğinizi bu tip ön fermente ile uyandırdığınız şekerleri kullanınız. Bu süreçte mayayı ve/veya diğer mayaları kullanabilirsiniz. Maya besinleri deneyebilirsiniz, saf şekerden kurulan mayşe yerine şekere ilave pekmezi deneye bilirsiniz. Bağınıza bahçenizde yetişen elmayı, portakalı, balı deneyebilirsiniz. Böylece fermantasyonun sizin ürünlerinize göstereceği tepkiyi de koca bir damacana ürünü kullanmadan pratik bir şekilde öğrenmiş olacağız.

Yeni başlıyorsak bu ti deneyleri çok yapabilirsiniz. Onlarca kilo malzeme alıp denemektense belirli oranda bir karışım yaparak fikir belirlemiş oluruz. Ayrıca bir kaç makale önce bahsettiğim günlüğünüze de bu deneylerinizi not düşmeyi unutmayın. Yavaş yavaş oturmaya başladıkça direk olarak fermantasyon yapmaya başlayacaksınız. 



Saygılarımla,
Bol Şans...

28 Ocak 2015 Çarşamba

Moonshine Günlüğü


Evet! Tatil haberi vermiştim ama boş vakitlerimi değerlendirmeyi seviyorum. Acemi damıtıcılara bir konuda fikir vermek istedim. Kalkışmış olduğunuz işin ciddiyetini daha önceki makalelerimde vurgulamıştım. Sağ bölümde makale arşivi var yıl ve aylara göre tüm makalelere oradan erişebilirsiniz. 

Yeni başlıyorsanız şunu unutmayın. Yanınızda bir kağıt kalem mutlaka bulundurulmalı. Etrafta bildiğiniz üzere bir çok bilgi kirliliği var ve daha çok bilgi kazanmak üzere her şeyi okuyorsunuz. Bunları kısa kısa not alın. 

Neden? Arkadaşlar benim misyonum Türkiye'de yapılan yanlışları vurgulayıp doğruya yönlendirmek. Ama hala fermantasyonu şu site üç hafta tutun diyor gibi sorular sıkıyor. Notunuzu alın. rakiyapalim.blogspot.com fermantasyonun süresini en fazla yedi gün diyor, başla bir x sitesi üç hafta diyor diye anektod düşün.

Anektod nedir? Türk Dil Kurumu ünsüz benzeşmesine gerek duymamış direk olarak Türkçe'ye bu şekilde geçirmiştir. Araştırılan konunun kısa özeti olarak söylemek doğru olacaktır. Zaten anekdot demekle ne demek istediğimi anladınız. Şimdi onlarca site var, birde benim sitemdeki makaleler, siz okur geçer anekdot tutmazsanız tekrar okumak zorunda kalacaksınız ve size angarya iş gibi gelecek. Bu yüzden not tutmayı ihmal etmemelisiniz.  

Zaten okumayı sevmeyen bir toplumuz ve ister istemez okuma alışkanlığımız olsa bile bir makaleyi bir daha okumak zorumuza gidiyor. Tüm bunların önüne geçmek için kalem, kağıt şart. Böylece alınacak listesine yeni malzemeler eklemiş olduk. Kalem, not defteri, silgi.

Araştırmalar yaparken not tutmak ne kadar önemli ise tüm bu işlere kalkışırken de not almak bu denli önemlidir.  Şimdi ne demek istiyoruz? Fermantasyon ile bu işlere başladınız diyelim. Fermantasyon ön çalışması fermantasyon kurulacak ürünlerin temizliği ile başlar. Bu süreçlerde not tutman size bir sonraki çalışmanızda yol gösterebilir. Bir çok kombinasyon var be her farklı kombinasyonda nelerin yanlış gittiğini çözmeniz gerekir. Elbette ne yaptığınızı biliyorsunuz ama bunu bir kaç ay sonra tekrar düşündüğünüzde bunu nasıl yapmıştım diye sorgulamanızın zor olacağı kanaatindeyim. Seri bağlanmış onlarca anahtarınıza bağlı bir lambanız varsa tüm anahtarları kapatırsanız lambanız yanmış olacaktır.

Fermantasyondasınız diyelim, maya besini kullandınız mı, hangi mayayı kullandınız, ne kadar kullandınız, ortamınızın ph değeri, ortam sıcaklığı, kullandığınız şeker sağlayıcı(yaş üzüm, kuru üzüm, pekmez, şeker, vb...,) bunları not olarak tutunuz. Damıtma gününüzü aldığınız alkol miktarını, başınızı, göbeğinizi, damıtma sıcaklığınızı not alınız.

Bunları yapmak zor gelebilir. Potcast? yada ses kaydı deneye bilirsiniz. Ama inanın eğer moonshine günlüğü tutuyorsanız bu size çok daha zevkli gelmeye başlayacaktır. Damıtma günlüğü yaza bilir ve torunlarınıza miras bırakabilirsiniz. İnanın gerçekten iyi bir arşiv bırakmış olacaksınız.

Toparlamak gerekirse, giriş seviyesi, orta, ileri demeden not tutmak sizin için önemli olacaktır. Moonshine içkiler üretilirken hep bir değişiklik nihai üründe değişik aroma olarak karşınıza çıkacaktır. Bu nedenlerden dolayı not tutmayı ihmal etmeyin. Ayrıca yapılan yanlışları da bu defterinizde değerlendirerek düzeltmiş olacaksınız. Bugün de bu kadar dostlar.



Saygılarımla,
Bol Şans...

25 Ocak 2015 Pazar

Çalışmalara Ara Veriyoruz


Arkadaşlar merhabalar, siz değerli okuyucularımla buluşalı yaklaşık iki ayı oldu. Bir çok konuda sizi bilgilendirmeye çalıştım Misyonum her zaman kaliteli bir bilgiyi sizlere ulaştırmak oldu. Bir dostumun dediği gibi 'internet bilgi cehneti ama bir o kadar da cehennemi de'. Elbette kolay edilinen bilgiler biraz da değersiz olmuyor değil. Fermantasyon süresi yedi günü geçmez diyorum yok ben üç haftada yapacağım diyenler oluyor sonra kokuyor bu neden oldu diye kafa patlatanlar. 

Vizyonumda bu temiz bilgileri sizler ile kısa süreler içinde buluşturmak. Elbette arka planda ummalı bir çalışma var ve bu işi gerçekten seviyorum. Sizlere yazmaya başladığım zaman saat kaç olursa olursun sonunu getirmeden noktalamıyorum geceyi. Ama bazen beni üzen durumlarda olmuyor değil. Trafiğimiz iyi durumda. Sağ bölümde bana mesaj atabileceğiz iletişim formu bulunuyor ve teşekkür etmek çok zor gelmemeli. Nereden, hangi zamanda, ne kadar süreyle, kaç kez girdiğiniz tüm bu veriler görülebiliyor. Sizden ricam daha özverili olmanız. Bu nihai vizyonumuz da gerçekleştireceğimiz projeleri hızlandıracak ve bizi demoralize olmaktan kurtacaktır. 

Sitemi kurduğumda üç aylık vizyonumu iki ay dolmadan gerçekleştirdim. Makalelere bende bir sömestr tatili veriyorum. Bol bol okumayı unutmayın. 

Sağ bölümde yer alan blok arşivinden tüm makalelere ulaşabilirsiniz. 


Sağlıcakla,
Bol Şanş...
Lord Firework

23 Ocak 2015 Cuma

Moonshine Kültürü



1536 yılındayız VIII. Henry Bileşik Krallıkta katolik kilisenin kendi menfaati doğrultusunda çalışmaması üzere başka bir kilise kurarak menfaatine uymayan katolik rahipleri işsiz bırakır. Rahiplerin bu zamanda belirli becerileri damıtma yapmaktır. Bu zamanlarda içki yaşam suyu olarak biliniyordu. İlaç olarak kullanılıyordu her ne kadar ilaç olmasada en azından sarhoş edip bu acıyı hissetmiyordunuz.

İskoçya ya doğru yola çıkan bu rahipler becerilerini burada sergilemeye başladılar ve zamanla yerli halkında farklı aromatik kökenli viski damıtmasıyla Scotch viski üretilmeye başladı. Bu halklar bu işin karlı ve para kazandıran bir alan olduğundan bu işe girdi ve iyi paralar kazandılar.

1707 yılında İskoçya Birleşik Krallığa dahil olmasıyla parlemento bu karlı işin vergisini almak istedi, Buraya kadar her şey güzel işte moonshine kültürüde buradan sonra başlıyor. Vergi memurlarından kaçmak için İskoç Dağ yamaşlarına kaçan üreticiler burada geceleri damıtma yapmaya başladı. Teknolojinin yetersiz olması yolların bozuk olmasından dolayı bu yamaçlara pek yaklaşılamıyordu.

Aynı zamanda damıtım gece yapıldığı için ay pırıltısında yani moonshine içkiler üretmiş oldular. Altını çizmekte fayda var, Türkiye'de kaçak içkiler içeriğinde gerçek bir içkide olmaması gereken birleşikleri barındırır ve para hırsı bürüyen kaçakçıların yapmış olduğu sağlığı hiçe sayarak bir para kazanma yöntemidir. Moonshine kültüründe zaten damıtım yapan tesislerin devlete vergi vermemek için kaçak olarak üretim yaparak yine gerçek içki üretme çabasıdır.

1791 yılına gidiyoruz. Amerika'da George Washington'ın yürürlüğünde hayat geçen içkilerde vergi alımı halkın ayaklanmasına neden oldu. Whiskey Rebellion vakası olarak bilinen bu olayda damıtıcılar vergi memurlarına şiddet uygulamaktan kaçınmazken, katran ile tüye bile buladılar.  

George Washington Amerika tarihinde ilk ve son olarak Amerika vatandaşına karşı ordunun başına geçtiği tek olaydır. Kıtalarca asker ile içki için vergi vermek istemeyen tüm viski üreticisine nispeten kansız bir göz dağı verdi. Ve bu olay ile Amerika halkı vergi vermeye başladılar.

Viski üretmek karlı bir işti; arsası, arazisi olan üreticilerin çoğu tahıl üretiyor, bu tahılları daha iyi fiyattan satabiliyordu. Tahılları damıtmak onları değerlendirirken fazlada yer kaplamıyordu. Büyük getirisi olan bir işti ve halk viski üretimi konusunda başarılıydı. Bugün Amerika'nın ve hatta dolaylı yönden dünyanın gelişimine katkısı bulunmaktaydı. Nitekim George Washington bu alanda da en büyük damıtım tesislerinden birininde sahibi idi. 

Yine Avrupa da olduğu gibi Damıtım yine moonshine üretilmeye başlandı, Geceleri gözden ırak yerlerde üretim yapılıyor ve bu içkiler vergisiz el altında satılıyordu.

İhtiras rüzgarında Brad Pitt abimizin oynadığı karakter kaçak içki işi ve kongredeki abisi de içki yasağı kanununa oy veriyordu. Pitt abimiz filmin devamında kaçak içkileri el altında okutuyordu. Bunları gözünüzde o zamanları canlandırabilmeniz için anlatıyorum dostlarım.

Daha sonraları moonshine içki üreticileri bazı bilgilerini paylaşmaya başladılar. Bunların başında Marvin Popcorn Suttun gelmektedir. Damıtma günlüğünü Vhs kesetlere aldı ve ev damıtıcıları için bir çok bilgiyi paylaştı. Yaptığı işten keyif alıyor, yaşına rağmen iyi dans ediyordu. Moonshine içki üretilirken müzik yapıp şarkı söylüyorlardı. Kültür ev damıtıcılarının dikkatini çekti ve dünyaya yayılmaya başladı.



Bu kültürün neticesinde şuan ev damıtıcıları bir moonshine kültürün parçasıdırlar. Kaliteli bir damıtıcının kendine verebileceği ünvan moonshiner denilebilir. örneğin bugün baş, göbek, kuyruk ayırımlarında bir çok monshiner tadarak, koklayarak ayırım yaparlar. Formülleri, termometreleri gibi ekipmanları olsa da onlar bunu yaşayarak yapmayı tercih ederler.

En başında söylediğim gibi yaptığınız işler keyifli olmalı. Hayatınıza koyduğunuz şeyi gerçekten kendiniz için yapın. Bir arkadaşınıza ben bu işe gireceğim dersiniz oda beceremezsin falan diyebilir. Ona kendimi ispatlayacağım  diye girmeyin. Bu felsefeyi oturtun.

Fermantasyon da sizin için çalışan mikroorganizmaların gürültüsü size haz vermeli. Damıtma da çıkan ürünler keyiflendirmeli. Belki bir kaç dostunuzla oturdunuz alkol çıkarıyorsunuz ve bunu kutlayın çıkan distilatı seyreltip içerken Sutton gibi müzik eşliğinde dans edebilirsiniz. Unutmayın, bu işi belki yapmak istiyorsunuz ama içinizdeki sesin gerçekten ne istediğine kulak verin.

Işığı yakalacaksınız.... Ve belki o ışık bir ay parlaması olacak...



Happy Moonshine...
Good Luck...


Kaynaklar
Discovery Science How Stuff Work Arşivi
http://en.wikipedia.org/wiki/Marvin_Sutton


21 Ocak 2015 Çarşamba

Anlık Alkol Ölçümü Nasıl Yapılır? Parrot


Uzun bir süre sonra makalelerimize devam ediyoruz. Alkol saflığını alkol metreler yardımları ile ölçüyoruz fakat şunu bilmiyoruz. Yaptığımız şeyin bilinçli olarak yapılması elbette çok önemli. Örneğin rakı anasonlama kısmında baş, göbek ve kuyruk alıyoruz. Baş, kuyruk, ve göbek olmak üzere 3 bölümden oluşuyor. bu oluşan 3 grubun Abv-T(Zaman-Alkol saflığı) grafiğini çizersek grafikte stabil bir eğri zaman eğrisine yaklaşık paralel giderken kuyguğa geçtiği anda bir kırılma yaşayacak ve bir anomali oluşturacaktır. 

Şimdi pek ne dediğimi tüm herkes anlamayabilir ama biraz matematikle arası olan bir çok okuyucum anlamıştır. Zaten nitekim araştırmacısın ki şu an buradasın. Araştırıp ne demek istediğimi anlayabilirsin. Hatta sana biraz daha bir kolay yol göstereyim. Alkol çıkıyor ve saflığını kontrol ediyorsun bu saflık bir yerde anormallik gösteriyorsa orada artık bir şeyler değişiyor demektir. Muhtemel olarak ayırım eşiğine gelmişsindir ve artık kap değiştirme vakti gelmiştir.

Şimdi gelelim bunu nasıl yapacağız. Anlık olarak nasıl takip edeceğiz? Dostlarım Türkiye'de bir çok damıtıcının damıtma sistemlerini inceledim ama bir türlü bir parrota denk gelemedim. Yok değil var ama çok nadir. Ama bir alkol metre ne kadar önemli ise bir parrotta bu şekilde önemli bir malzemedir. Sisteminizin bir parçasıdır. Mezürün içine konulan alkolmetrenin sağlığı tartışılır. Sağlığı derken anlık olarak ölçüm yapamazsınız nerede neyi ayırdığını bilemezsiniz. 

Parrotlarda sistem şu şekildedir. Alkol gelir alkolmetrenin bulunduğu boruya girer alkolmetre değeri okur, bu alkol yerini daha sonra gelen alkole bırakır böylece alkol parrotta eğlenmek yerine mekanı terkeder. Böylece sizde alkomtere ile ölçümünüzü yapmış olursunuz. 

Kolonlu damıtma sistemlerde olmazsa olmazlardandır. Saflığa göre reflüx kolonlarda ayarlama yapılır. Saflık bu şekilde ayarlanmış olunur. 

Sağ kısımda Blog Arşivi bölümü var ve yıllar, aylar şeklinde bir kategorize var buraya tıklayarak yılın o aylarında yazmış olduğum makaleleri okuyabilirsiniz. Blog kültüründen biraz uzağız itiraf etmeliyim. Bu sekmeleri kullanarak tüm makalelere erişebilirsiniz. 


Saygılarımla...
Bol Şans...



16 Ocak 2015 Cuma

Evde Rakı Yapımında Mayalar Nasıl Saklanır?


Arkadaşlar işleri biraz daha büyüttünüz artık daha kaliteli mayaları denemek istiyorsunuz. Farklı mayalar denemeden önce şunu bilmelisiniz ki mayaların bekleme süresi içinde aynı fermantasyonda olduğu gibi belirli şartların sağlanması gerekiyor. Fermantasyon sürecinde mayaların ''yüksek verimde nasıl çalışır?'' sorusunun cevabını verdik, burada da tam tersi mayaların pasifleştirilmesi hakkında konuşacağız. Bu koşulları sağlamanız durumunda mayanızın performans düşüklüğünden direk olarak siz sorumlusunuz. 

Peki mayalar nasıl saklanır? 

Öncelikle deneme için maya alıyorsanız ekonomik gelmese bile kendinize numune olması açısından minimum oranlarda maya almaya özen gösterin. 

Size gönderilen özel ambalajların tamamının bütünlüğünü bozmamaya gayret gösterin. Paketlerin ağzından açabildiğiniz kadar küçük delik açın. Özel mini kaşıklar var. Size daha önceki makalemde söz ettiğim terazi için bu mini kaşıklar ile azar azar malzemeyi bu küçük delikten alın. Böylece pekette açabildiğinizce küçük delik açmaya gayret göstermiş olursunuz. 

Açılan bu deliği kapatmak için bant gibi malzemeler kullanabilirsiniz. Piyasada vakum poşetleri gerçekten ideal bir çözüm sizler için vakumladığı için ortamdaki havayı boşalttıklarından içinizde kuşku kalmayacaktır.

Bu tip fiziksel müdahaleler de bulunduğumuz gibi aynı süreçte mayamızı güneş ışınlarında da korumamız gerekiyor. Güneş görmeyen karanlık yerlerde depolamalıyız. 

Buzdolabı kapağında 4 derece gibi sıcaklıkta, hava üfleyen yerlerden uzak  uzun süre mayaları saklamanız mümkün. Güneş ışığı ve hava ile etkileşime uğramayan mayaları yıllarca kullanabilirsiniz ama teorik olarak saklama koşulları iyi olması durumunda maya %5 verim kaybının olduğunu da bilmenizde fayda var. 


Tüm bunların haricinde aldığınız mayayı tedarik ettiğiniz firmanın mayaların nasıl saklandığını, nasıl transfer ettiklerini de gözlemleyin. Paketleme konusunda profesyonel olarak davranılıp davranılmadığı da önemlidir. İçinize sinmeyen yerlerden uzak durmaya çalışın. 



Yorucu bir haftanın sonuna geldik ve hepinize iyi tatiller diliyorum...
Bol Şans...